MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Leyla ile Mecnun iyidir. Cidden. Ama nedense 2-3 bölümüm var izlemediğim. Evde internetimin olmamasından dolayı sanırım. İş yerinde de Enesle birlikte Game of Thrones izlerdik, o da gitti artık. Dizi de bitti gerçi ama, olaydı belki Leyla Mecnun izlerdik kim bilir.
Leyla ile Mecnun ekibi çok güzel işler yapıyorlar. İlk başlarda böyle bi fikir geliyor akıllarına sanırım, sonra bakıyorlar hem kendileri hem de izleyenler seviyor, devam ettiriyorlar. Ama şunu belirtmemiz lazım. Türkiyede yapılan böyle işlerin çoğunluğu, baktılar tuttu mu ilerlettirirler, bokunu çıkarırlar. Leyla ile Mecnun’da o kadar çok tekrar, o kadar çok benzer olay var ki, ama hiç bir zaman aklınıza geldi mi ” öh be boku çıktı! ” demek? Gelmez. Çıkmaz çünkü. İşte bu durum da etkiliyor bu diziyi bu kadar çok sevmemi.
Mesela bir ara yutüpde izlemiştim ropörtajlarını. Bir kafede basın ve hayran kitlesiyle konuşuyorlar muhabbet ediyorlar. Oturduğum yerden bile katılabildim muhabbete. O kadar samimiler. Sigaralarını yakıyorlar, çaylarını içiyorlar, sorulara cevap veriyorlar, anlatıyorlar, gülüyorlar güldürüyorlar. Daha ne olsun?
Bence bu dizi ile bir grup oluşturdular. Ama öyle sınırları belli değil. Anlamak isteyen, gülmek isteyen, kalite isteyen, sohbet muhabbet isteyen, tarafsız isteyen, düşünce isteyen, ince espiri isteyen, espiri isteyen herkes geliyor gruba. Sonra bu gruba hem dizi izletiyorlar, hem setlerine davet ediyorlar, hem çıkıp onların karşısında şarkı söylüyorlar. Önemli isimleri toparlayıp muhteşem ortamlar hazırlıyorlar ve muhteşem zaman geçirtiyorlar o gruba.
Şarkı söylüyorlar demişken, Ali Atay’ı bir şarkıcı veya vokal olarak görmüyoruz tabiki. Ama Duman’ın vokalini de öyle görmüyorum ben. Ama Ali Atay belirli duyguları izleyenlere zaten aşılamış, şarkılarla üzerinden geçiyor. Böylece ne acayip duygular yaşatıyor insana. Bu yazdıklarımla hem dizi içerisindeki şarkılardan hem de diziden ziyade kendilerine ait olan şarkılardan bahsediyorum.
Bu arada, Ali Atay’ı kötülemiyorum yanlış anlaşılmasın. Belirli bir tarz oturtmuş durumda. Ama zevk renk meselesine gelince konu, ve ben müzikle biraz içli dışlı olduğudan, biraz eleştirmiyor değilim. Ama severek dinliyorum, verdiği duyguyu hissedebiliyorum gayet, ve her zaman da izleyip desteklerim yani :)
Neyse, yazıyı biraz uzattık. Aşağıdaki şarkı tüm Leyla ile Mecnun severlere gelsin diyelim bitirelim. Görüşmek üzere!
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.