MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Bugün öğlen vakti ( 03:40 gibi ) uyanmamın ardından, halamın oğlu olan Süleyman kuzenimin ağzından “sıkıldım lan” sözlerinin verdiği bir gazla hadi lan dedim yakamanastıra çıkalım dolanalım biraz motorla. Hadi dedik çıktık, dengesiz araba kullanıcılarının aralarından sıyrılıp gayret gösterip çıkyık yakamanastıra. Sonra girmek istemedi canımız, geri dönmeye karar verdik. Dönerken sağda bir köy yolu gibi bir yol gördük, ormanın içlerine gidiyordu, dedik girelim bi de orada sigara içeriz manzaraya bakarız falan. Gittik gittik gittik, her yer havanın iyi olması ve günün pazar günü olması nedeniyle ailelerce piknik alanına çevrilmişti. Neyse birer sigara içtik yol kenarında, sonra çıktık ana yola.
Geri dönerken de farklı bi yerden gidelim sıkılmadan gidelim gezelim dedik ve.. ” Aa burası nereye gidiyor acaba? ” ların başlangıcıydı bu. Şurdan mı gitsek, aa yol güzel burda devam edelim, acaba nereye çıkıyor bu falan derken bilmediğimiz görmediğimiz ama mis gibi kokan üstünler köyü tali yollarında bulduk kendimizi. Ana yoldan baya da uzaklaştık, geri dönesimiz gelmedi. Ulan dedik üzümlü uzak mıdır buraya? Bence geldik sayılır.. Az ilerdedir.. Derken gene başladık acabalarla ilerlemeye. Düz gittik, yan gittik, toprak yolların zevkli çilesini çektik, gözümüze kulağımıza ufacık tefecik adını bilmediğimiz acayip sinekler doldu. Derken aşağıdaki fotoğrafı çektiğimiz yere geldik. Yolda amcaya teyzeye sorduk Üzümlü ne tarafta diye, düz gidin hemen görürsünüz diyeli biri 35 dk olmuştu. Biz pes etmedik. Sigaralarımızı içip ilerlemeye devam ettik.
Öyle mi böyle mi derken, devam ettik düm düz. Dereden tepeden, köylerden geçtik, inekler gördük, köpekler peşimize takılmadı bu kez.. Gide gide bir baktık ana yoldayız ve soldan ilerlersek Üzümlü! İlerledik. Kral Av’ın önünden geçtik, yukarılara çıktık, lazerin ordaki kahvede birer çay sigara yaptık. Swarmda çekinimizi yaptık. Hava da hafif karardı. Ee dönücez mi? Kafayı bi kaldırdım, Huğlu tabelası. Hadi dedim gel bi de Huğlu’ya gidelim. Bişeyler de yeriz hem. Kuzenin eve geç kalmaması gerekiyordu ama iş işten geçmişti.. Atladık motorumuza koyulduk yola. Abi Huğlu hangi taraftan? falan derken gene tali yollarda toza dumana boğulduk. Şerefsizin biri motorla dibimizden hızlıca geçti, hafif sürter gibi oldu. Sülalesini güzelce andıktan sonra yolumuza devam ettik. Acayip virajlara sahip yollardan ilerlerken tavşan gördük, dedik burası av sektörünün çok yaygın olduğu yerler, saçma yemeyelim oramıza buramıza derken Huğlu Belediyesine Hoşgeldiniz yazısını gördük ana yolun karşısında hemen. Girdik içeri. Kahvehaneye sorduk nerde yemek yenir burda usta diye. O da öğrenci yurdunun ordaki internet kafeyi tarif etti. Orda köfteci ahmetin köftelerinden daha güzel olan tavuk köftelerimizi yedik kolalarımızı içtik. Derken hava iyice karardı.
Artık geri dönmeliyiz diye içimize bi his doğdu.. Plakamız yok, geri dönerken gene o tali köy bahçe yollarını da kullanamayacağımıza göre, yolda polis jandarma çevirirse ne bok yiyeceğimizi düşüne düşüne yola çıktık. Ana yollardan önce Üzümlü, sonra Beyşehir yaptık ve bir allahın polisi jandarması da çıkmadı karşımıza. Baya şanslıydık. Kilometre sayacıma baktığımda minimum 145 km yol katettiğimizi gördüm. 100 lük mondial motorumla bu kadar yolu soluksuz iyi geldik diye düşünürken, yakamanastıra diye çıkıp Üzümlü, Huğlu turu atmamız aklıma gelince durdum bi güldüm. İyi lan gezdik baya dedim.
Sonuç olarak, motorla gezintiye çıkacaksanız ki 100 lük motor veya çapır falan farketmez, her türlü zevkli, gelin beyşehirden çıkın köyleri gezin, ama ana yolları kullanmayın, nereye gideceğinizi bilmeden gidin, bırakın hava kararsın, uzunları yakıp karşınızdaki arabaları rahatsız etmediğiniz sürece, keyif alacaksınız!
Kendinize iyi bakın.
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.