MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Bilirsiniz, öyle uzaktan bakınca her önüne gelen kitap çıkartıyor gibi gelir bazılarına ancak o iş öyle kolay bir iş değil aslında. Bunun matbaasını bütçesini falanını filanını bırakın, o kitapın içeriği baştan başa bir sanattır. Şimdi elinize aldığınız her kitap bir sanat içermiyor olabilir, şimdilerde böyle boş kitaplar çok fazla var etrafta tabiki ama bazıları da var ki kapağını açar açmaz içiniz ısınmaya başlıyor.
İşte bu yazıma konu olan kitap ve bu kitabın sahibi, yazarı, Yuja Dab ( Yunus Baysal ) ile, genellikle sorulan sorular üzerine konuştuk, böyle röportaj tadında bir yazı çıkartalım dedik ortaya. Sağolsun bir arkadaşımız da bize yardımcı oldu bu konuda. Şimdi dilerseniz soru ve cevaplara geçelim.
– Öncelikle Yuja Dab kimdir ? Ne iş yapar, necidir ? İn midir , cin midir ?
+ Klasik olacak ama, orta halli bir insanım. 1992’de Batman’da dünyaya gelmişim. Ortalama acılar çekerim, bazan güler, bazan ağlar gibi olurum. Öğrenciyim, şekersiz kahve içerken sınıf arkadaşımdan çaldığım kalemle şiir yazar, bazen de hikayeler yaşarım. Yıllarca inlik yaptım, yüzü beyzbol topu gibi yuvarlak cinlere ev sahipliği. Hiçbir yere ait olamayan, zaten hiç kimsenin kabul etmediği bir varlığım var. Kendime şu benzetmeyi yapmışlığım da var ; Edebiyatın üvey evladı. Bu sanırım en çok bana yakıştı…
– Peki genelde herkesin sorduğu, soracağı bir soru sormak istiyorum Yuja Dab mahlasınızın anlamı nedir ? Ve asıl adınız nedir ? Bu mahlas neden ?
+ Asıl adım Yunus Baysal, mahlasımın da bi yük bir anlamı var. Devlet dairelerinde kullandığım , okulda kullandığım yüzeysel ama yüzüme yansımayan adımı şiire ve kalemime karıştırmak istemedim. Yani her şeyin yeri olmalı, mesela siz kahveye portakal banıp yer misiniz ? Ben yerim ama siz yemezsiniz herhalde , öyle işte. Her şey çok aptal, ben de öyleyim bazen. (Ufak bir şaşkınlık ve ardından belirsiz gülüşmeler)
– Neden Edebiyat, neden yazmak ? Nasıl bir şey bu ?
+ Edebiyat çünkü ; uyuşturucu madde kullanmam, çok sigara içmem, kötü alışkanlıklarımı sayarsak yok gibi az. Ee bunca acıyı gömecek bir mezarlık olmalı değil mi ? Ben de kendimce yazmaya çalışıyorum ki süzülüp gitsinler ve bu söylediklerimi okuyan, okumayan herkes beni iyi dinlesin. Uyuşturucu acıları söndürmez, sizi dindirmez. Eğer zevk aldığınız için kullanıyorsanız, hepiniz birer kölesiniz. Sonra çıkıp “özgürüz” diye bağırmayın, döverim vallahi !
– Bu biraz ulusa sesleniş gibi oldu ama çok iyi. Belki bir yerlerde sizi örnek alanlar vardır, belki bu söylediklerinizi görür geri dururlar o tür pis şeylerden… Edebiyat diyorduk, yanlış hatırlamıyorsam Temmuz ayında ilk kitabınız “Orada Olmayanlar” raflara indi. Biraz anlatır mısınız kitabınızı ? Orada neler var ? Neden Orada Olmayanlar ?
+ Görüp , okuyor olmaları temennim. Evet bir kitap (bebek) doğurdum. Kavim yayınlarında dünyaya geldi, henüz çok çocuk. Büyümesini bekleyeceğiz. Orada hiç kimse yok aslında, hiç kimse, hiç kimse yok. Orada Olmayanlar ; aslında sürekli etrafımızda olanlar ama bakmak istemediğimiz belki de empatiden korktuğumuz, geride kalanların hikayesini ve biraz da benim diş ve düş ağrılarımla karışmış şiirleri barındırıyor içinde.
– Kitaptan bir şiir alabilir miyiz , bir de gidip nerelerde bu kitap. Mesela birkaç arkadaşım , bayağı bir aradıktan sonra bulamadılar…
+ Kitap kapağına iliştirdiğim şiiri sunayım size ;
Hesa Gezegende yalnız kaldım Hesa, birileri ışığı kapayıp gitti.
Karanlıktan korktuğumu anlamasınlar diye,
dev yaratıkların soyundan geldiğimi anlattım uzun uzun.
Her taraftan beynime yansıyıp, kafamı söküp alan sesler fışkırıyor
Ve hala çok karanlık.
Bu şaka hiç hoş değil !
Gezegenin melekleri nerede ?
Ölmek için neden çok da, beni kim sevecek ?
Dedim ya, herkesin gördüğü ama bakmadığı bir kitap. Belki de popüler kültürü yansıtmadığı için bulunamadı. Ama son zamanlarda, kendini göstermeye başlıyor. Mesela bir Diyarbakır’da kitabı rafta gördüm, bir Gaziantep’te bu güzel bir şey. Yavaş yavaş her yere saçılır , büyümesini bekleyelim. Ayrıca burada temin edebileceğiniz birkaç yer var ;
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=661792&sa=156908574 – http://www.dr.com.tr/Kitap/Orada-Olmayanlar/Yuja-Dab/Edebiyat/Deneme-Yazin/urunno=0000000452505
– Yurtdışından sipariş vermek için ;
Ayrıca, kitapçılardan istetin onlar sizin için getirirler. Sanırım bu kadar reklam yeterli . (gülüşmeler )
– Evet, bayağı iyi oldu bu. Son bir soru daha sorup, röportajı bitirmek istiyorum, sizi daha fazla meşgul etmek istemiyorum. Hayatta neden bazı şeyler hep gider ?
+ Mesela siz bana “Bazı” derseniz, size küfür edip giderim. “Bazı” ne ? Baza gibi. Giden şeyler her zaman kıymetli şeyler olmuştur. Ben onlara kalkıp bazı dersem, afedersiniz ama küfür etmesi büyük olasılıktır. O bazı şeylere “Her şeyim, her şey, değerli parçam, benim güzel evim” deyin, bakın gidiyor mu … (Susuşmalar…)
– Çok teşekkür ederim ayrıca bu bilgi için. Yazım ve yayın hayatınızda milyonlarca başarılar diliyorum, bize bu röportaj fırsatını verdiğiniz için ayrıca teşekkür ediyoruz. Muhabbetiniz için de…
+ Ne demek, ben çok teşekkür ederim. Benimle konuştuğunuz için, ki bazen insan insan arıyor bir çift söze..
———–
Kısa bir not da ben ekleyeyim madem. Yunus Baysal arkadaşımızla daha önceden bir dergiden tanışmıştık. Derginin sonu pek iyi gelmedi ancak görüyorsunuz ki arkadaşlıklar dostluklar baki kalıyor bazen. Bir kitap çıkarmaya karar vermiş, uğraşmış ve yapmış da. Bana da hediye etmişti o zamanlar. Detayları onun ağzından dinlemek bu güne kısmetmiş diyelim :) Umarım nice şiirlerini, kitaplarını görürüz daha etrafta.
Görüşmek üzere diyelim.
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.