MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Bugün bi değişiklik olsun, biraz kafa dinliyim vesaire diye köye geldim. Kuzenim bizdeydi onu da aldım, Vasfi ve Rabia da geldi bizimle. Yalnız kalan babaannemin yanına gittik. İki gece de kalıcaz burada. En azından ben iki gece kalıcam, diğerlerini bilemem artık.
Şuan için bi sıkıntı yok. Gayet beklediğim gibi bir gün oldu ve gece de öyle geçicek gibi. Tek sorun odada sigara içememek. Gerçi arada bir yakıyorum ama sürekli odada içmek sıkıntı oluyor. Dışarısı da soğuk olduğundan, sigarayı azaltmış durumdayım. He sigara demişken, normalde tütün sarıp içiyorum annemlerle beraber ama bugün ilçeye uğradığımızda ( Perşembe günleri ilçemiz Hüyük’ün pazarıdır ) iki tane Anadolu light aldım. Bi paketi bitmedi daha. Ciddi anlamda az içiyorum..
İnternet yok. Genel anlamda bu büyük bi sıkıntı çünkü köyde baya vakit geçirmişliğim var daha önceden ve internetsiz bir yerde kalmak her gün ayrı bir zarar veriyor hem maddi hem başka açılardan. Ama bugün buraya gelmemdeki sebep zaten internetin olmaması. Şöyle ki, internet üzerinden para kazanan insanlardan olduğumdan, benim tatilim internetsizlik anlamına geliyor. Yani normal bi çalışan veya öğrencinin tatil anlayışıyla benim tatil anlayışım biraz farklı. Bu sene de bu tatili 15 tatilin bu zamanlarına denk getirdim diyelim.
Neden hala bilgisayar var yanında? Diye soruyorum bazen kendime. Sonra diyorum ki, arada dizi falan izlerim. Telefona müzik falan atarım dinlerim, ya da direk bilgisayardan dinlerim. Çok acil bişey olur bilgisayardan müdahale ederim falan. O sebepten aldım yanıma. Hem iyi de olmuş bak bu bloğu yazıyorum bu sayede.
Dün gece yayına geçirdiğim yeni blog arayüzümden bahsedelim biraz. Neden değişiklik yaptım? Çünkü bir önceki temam her ne kadar gelişmiş ve custom post typelara sahip olsa da benim içimi rahatlatamadı bi türlü. Yılbaşında kullanmaya başlamıştım, ilk başlarda beni gaza getirdi fakat müdahale etmek istediğimde istediğim sonucu vericek esnekliğe sahip değildi. Şimdiki temam kendi hazırladığım bir tema. Zaten gayet basit ve Zafer’in de deyimiyle çok değil çok çok sade. Benim de amacım buydu. Bana kalırsa bi blogda öncelik yazılarda olmalı. Yani göstereceği en önemli şey yazı olan bir site düşündüğümüzde, o sitenin o yazıları gayet basit ve anlaşılır bi şekilde okuyucuya listelemesi gerektiğini biliriz. Ben de bunu amaçladım. Olabildiğince açık renkler kullandım ve öne çıkarılmış görsel dışında hiçbir ekstra özellik eklemedim. Ha bir de benzer yazılar ve facebook yorum kısmı var ama bunları özellik olarak söylemeye gerek yok sanırım. Özellikle facebook yorumlar olayı benim yorumlara verdiğim önceliğin ne kadar az olduğunu gösteriyor. Elbette okuyucunun yorumları çok çok önemlidir benim için ancak, yazdığım şeyleri yorum getirsin veya çok okunsun diye yazmıyorum sonuçta. Sadece ve sadece yazmak istediğim için, rahatladığım için yazıyorum. Bazen insanlar karşınızdayken rahat konuşamıyorsunuz tepkileri yüzünden. Blogda öyle değil, istediğinizi yazın. Sizin diyeceğiniz şeyler bitmeden o konuda size tepki verilmesi imkansız. Bu da gayet rahat bir paylaşım alanına çeviriyor blogları. Neyse fazla dağıtmayalım. Facebook yorum eklentisini kullanma amacım da isteyen rahatlıkla yorum yapsın, giriş yapmayla nick seçmeyle gravatarla falan uğraşmasın. Hoş, arada bir facebook kullanmayan arkadaşlar oluyor ( bana denk gelmedi daha ) , onlar da girsin mail atsın çok önemliyse diyecekleri.
Yorum yorum yorum demişken, aslında facebook eklentisi dışında bir yorum sistemi kullanmaya başlayabilirim. Facebook da dahil bir çok sistem ile giriş yapılabilen bi sistem olur bu sistem. Önümüzde yıllar var bloğum açısından düşünürsek ve bu yorumlar da sistemde sabit durmalı. Yani sürekli eklenti değiştirecek değiliz. Mesela daha önce wordpress’in sabit yorum bölümünü kullanıyordum ve yüzü geçkin yorumum vardı. Şuan o yorumlar blogda gözükmüyor.
Herneyse, tatil yapalım dedik gene wordpress den girdik facebook dan çıktık anasını satiym. Az önce Komedi Dükkanı vardı izledim gayet güzel bi bölümdü. Şimdi de bi Stargate: SG-1 bölümü izler yatarım heralde. Şimdi gideyim dışarıda bi sigara içeyim. Tekrar yazıcam. Görüşmek üzere.
Tarih: 31 Ocak 2014 Cuma – 01:04
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.