MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Ah be arkadaş yine sabahı ettik şununla bununla. İyice savsaklamaya başladım bugünlerde biliyo musun. Normalde bir iki saatlik işimi günlere yayıyorum bazen. İçimden gelmiyor bişey yapmak. Biraz dizi izliyim diyip ara veriyorum, diziyi açınca yarıda kapatıyorum başka bişey yapasım geliyo, sonra iş vardı işe döneyim diyorum, bu döngü hep böyle devam ediyo.
Bugün internet beni deli etti zaten. Bugün dediysem, 14 Şubatta yani. Sevgilisi olmayan erkekler internete mi akın etti nedir.. (!) Allahın 4 kb’lık dosyasını upload etmek için tam bir buçuk saat bekledikten sonra eski hızına ulaştı internet, upload ettim gene gitti. İnternet yok dese gam yemeyeceğim, var gözüküyor, girmiyor lanet olası..
14 Şubat demişken, ahh nerde o eski ondörtşubatlar. Şimdi ondört kubat falan zamanı. Ben gene evde bilgisayarımla kutladım gerçi. Baya bi takıldık beraber her zamanki gibi. Sonra bi reset attım kendine gelsin diye. İki masayı birleştirip çift monitör yaptım, hem alan genişledi hem gönlüm ferahladı. Diğer türlü belim ağrıyınca bir alternatif aradığımda zorlanıyodum, şimdi arkama yaslanabiliyorum rahatça. Bunu da burda niye anlatıyosam :D
Gelelim Stargate SG-1’e. Harbi güzel gidiyo dizi. Bu konuyla alakalı ayrı bi yazı yazmayı düşünüyorum ama kısaca değineyim. İzlemeyenler kesinlikle izlemeli. Dizi zaten çok eski, geç kaldığınız her saniye kendinize yaptığınız çok büyük bir kötülük diyebilirim.. Ben Atlantisi önce izlemekle de hata etmişim ciddi anlamda. Atlantisdeki çoğu şeyi daha şimdi şimdi daha iyi anlıyorum. SG-1’de şuan 4. sezon 15. bölümde falanım. 3. Sezon’un Urgo isimli bölümünde ciddi anlamda gülmekten yarıldım diyebilirim. Komedi Dükkanı açıp izleseniz o kadar olmaz. Cidden daha o bölüme gelmediyseniz bile açın bi izleyin de beraber gülelim :D
Ha unutmadan, bugün Kıreli Kasabasında bir abinin tablet bilgisayarını hallettim. Sağolsun telefonumu bulmuş aramış beni bugün, atladım arabaya gittim, biraz konsept oldu, havamı yaptım, kartvizitimi de verdim geldim, ehehe. Arkadaş Google Play’de hesaba giriş yapması için de tamirci (!) aranmaz ki.. Ama olsun, bize de ekmek parası işte bi yandan.
Şimdi ben gideyim tütün malzemelerini bulayım da biraz sigara sarayım. Uykum yok gibi bir şey. Ne yapıcam şuan karar vermedim ama bir kaç bölüm Stargate izlemeyi planlıyorum. Sabah 8-9 gibi de yatağa girmiş olurum heralde. Gündüz de bir ton kişi arıyor, uykulu uykulu cevap veriyorum ayıp oluyor ama, ne yapayım, elimde olsa akşam 10 gibi uyurum sabah mis gibi kalkarım da, kafa rahat değil, yastığa başımı koyunca batıyor anasını satayım.
Neyse neyse, uzattım baya galiba. Tekrardan görüşmek üzere günlükcüm. Kendine iyi bak.
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.