MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Bilindiği üzere, tabii bilmek isteyenlerin üzerine bu röportaj. Yuja Dab ve yeni kitabı üzerine, aslında ufak bir sohbet… Aldık, getirdik. Nedir bu Rögar Kelebeği? Hadi dinleyelim…
-Öncelikle 2 yıl aradan sonra çıkardığın ikinci kitabını tebrik ediyor ve direkt sorularıma başlıyorum. İlk kitabındaki (Orada Olmayanlar) şiirler ve öyküler bana, bir köşede durmuş öylece insanları izleyip, kendi yokluğunu taşıyan bir adamın ağırlığını hissettirdi.
Rögar Kelebeği’nde ne var peki?
-Öncelik her daim senin tabii. İlk kitap benim lanetimdi bir bakıma. Sanırım tam tanımı bu. Lanet! Kötü anılar, kötü insanlar, kötü… Uzun süre bir kenara çekildim ve üzerime düşen yaprakları saymaktan huzur bulmam gerektiğini anlattım kendime. Sonra Rögar Kelebeği üzerine çalıştım. Bol bol. Buhranlı geçti, çok. Etraf kalpli aşk kitaplarıyla doluydu, ben hiçbir yerde kabul görmüyordum. (Halen öyle) İnsanlar mide bulandırıcı bir hal alıyor ve alıyor sürekli dostum. Bu beni yoruyor.
-Sonra? Yani, bu kadar pis bir çevreye neden Rögar Kelebeği? Neden yazmak?
-Sonra anladım ki, aslında pis olan onlar değil. Benim! Çünkü onlar bu pisliğin içinde gayet temiz ve mutlu olduklarını söyleyip duruyorlar. Midesi bulanan benim, demek ki kirli olan da ben. İşte bu güzel çevreye, bu temiz insanlara, bu yarı tanrı insanlara Rögar Kelebeği’ni sundum. Kendimi anlatıyorum, kendim üzerinden her şeyi. Ben aynayım dostum, görün beni. Bu yüzden, hep yazmak boynumun bir tarafını işgal etti, hep yazdım. Dünyaya bir kelebek bıraktım. Kelebeklerin ömrü kısadır bilirsiniz. Bu kısa ömre düştüğü yer de dünya, yani bok çukuru! Ne vahim değil mi? Bundan sonrasını kitaptan okuyabilirsiniz. Kısa kessek mi? Uykum var ve ben uyumak istiyorum.
-Tabii, tabii. Zaten soru sormama gerek kalmadı, şöyle dokundum; döküldün. Sen, biz insanlara aldırış etme, hep ol.
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.