MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhabalar arkadaşlar. Salgın nedeniyle acayip yoğun geçirdiğim şu 4-5 gün gündüzleri çok hızlı geceleri ise çok yavaş ve sancılı geçirdim diyelim. E sürekli uyuyamıyorsunuz, doğru düzgün bir şeylerle de meşgul olamıyorsunuz. Sesiniz kısılmış hatta çıkmıyor, öksürük o biçim.. Ne yapıcaksınız? Battaniyeye sarılıp sıcak çayınızı çorbanızı alıp dizi izleyeceksiniz. İşte bu dizi de, böyle berbat bir dönemde tanıdığım ve kesinlikle sizlerin de izlemenizi istediğim bir dizi.
Yüzde 3, insanlığı ikiye ayırmış. Kıtlık çekenler, Açıklar’da gününü gün edenler. 20 yaşına gelen herkes belli testlerden geçip Açıklar’a gitmeye hak kazanıyor. Dizinin sonunda da zaten… şaka şaka. Spoiler verir miyim hiç. Neyse, bu testler gerçekten acımasız ama çok da sağlam testler. Dizi boyunca ( 8 bölüm sürüyor toplamda ) bu testleri görüyoruz. Süreç dedikleri şey de bu testlerin başından sonuna kadar olan aşama.
Toplumun sadece yüzde üçlük bir kısmı Açıklar’da güzel bir hayata kavuşabiliyor. Testlerde elenenler tekrar katılamıyorlar. Kıtlık ve sefaletle eski hayatlarına geri dönüyorlar. Bu da, zamanla insanları baş kaldırma gibi şeylere sevk ediyor. Gizliden bir baş kaldırış, bir örgütlenme oluyor bu sisteme karşı. Dizide de bunu gayet açık bir şekilde gözler önüne sermişler. Bunu dediğim, acımasız düzeni yani.
Başka bir yazımda tekrar görüşmek üzere arkadaşlar.
Sıkı giyinin üşütmeyin, hastalık cidden berbat, iğrenç bir şey..
Kendinize iyi bakın!
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.