Küçük Bir Beyşehir Hatırası

Bugün sabah yine beyşehire yolum düştü. Buralarda tütün ve malzemesi zor bulunuyor tahmin edersiniz ki. Bir iki çeşift tütün ve bir iki çeşit filtre satan tek bir adam var o da Hüyük pazarında. Perşembe günleri pazar oluyor Hüyükte ve bu bayram tam perşemeyi de içine aldığı için, tütünsüz ve filtresiz kaldık ailecek. Babam da dedi git Beyşehirden al gel. E iyi tamam dedim. Zaten yolculuğu severim. Kısasını da uzununu da. Bilen bilir.

Dünden belliydi bugün ne kadar soğuk olacağı. Sabah İzmirden gelen Kontur arabalarından birine binene kadar kıçım dondu. Arabaya binince ısındım tabi. Ama inince donmaya devam ettim. Herneyse, saat sabahın 9 u falan, otogardan merkeze yürüyorum ama ne yürümek. Yağmur çiseliyor, köpeklerden kaynaklı bi göt korkusu da var :D Neyse, allahtan merkeze gelince ilk sorduğum yerde tütün satılıyormuş. Hemen aldım ordan ne alıcaksam. Gittim bi göl kenarını gezdim. Biraz dolaştım fotoğraf çektim. Fotoları da atıyorum aşağıya bakarsınız.

E bi de geri dönüşü var bunun.. Bayram nedeniyle tüm gelen giden minibüsler iptal demezler mi? Hadi.. göte geldik dedim içimden. Akşam 6ya kadar kaldık burda dedim. İstanbul arabalarıyla gelicem artık diye düşünürken, bi adam geldi müşteri olursa ben gidicem Hüyüğe dedi. E iyi dedim hüyük de uyar. Babam alsın ordan artık. Bekle allah bekle, saat 12 oldu anca kalktık ordan. Allahtan yolcu çıktı başka da sefer iptal olmadı.

Öyle böyle derken, bir iki saat de babamı hüyükte bekledim. Sonuç itibariyle donuk bir göt tabiki acayip bir grip midir nezle midir nedir, ona işaret ediyor. Burun akmaya başladı. Devasa hapşuruklar falan filan.. Geldim eve bi yattım, üç dört saat uyumuşumdur heralde. Bakalım ilaç falan da alıcam birazdan. Sonumuz hayrola. Diyeceklerim bu kadar. Hayrdin görüşmek üzere !

Fotoğraflar