MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Jack Bauer’lu 24 dizisini izliyordum son zamanlarda. Bu gece uyku tutmayınca gene bikaç bölüm izliyim derken, bir baktım 8. sezon 24. bölüm bitmiş. Son bölümde de ciddi anlamda duygusal anlar yaşadım diyebilirim.. 8. sezon da en güzel sezonlardan biriydi zaten. İşler acayip karışıyor. İzlerken Kiefer Sutherland‘ın efsane oyunculuğuna hayran kalacaksınız. Mary Lynn Rajskub‘ın hareketleri de sizi baya eğlendiricek. Tabi bu son sezon son bölümde baya hüzünlendirecek.
Dizi hakkında genel değerlendirmem şu şekilde; gayet başarılı bir kurgu, başarılı oyunculuk, başarılı hikaye ve akıp giden bir senaryo. Her sezonda sadece 1 günü işleyen dizi, her bölümde de sadece 1 saatlik bölümü izletiyor bize. Sezon bittiğinde 24 saat bitiyor ama sanki bir yılmış gibi geliyor adama. Olayların gerçekten yaşanabileceğini düşündüğümde hayret ediyorum. Olayların nasıl ilerleyeceğini ilk bir kaç sezonda kestirmeniz imkansız zaten. Bir kaç sezon bittikten sonra yavaş yavaş Jack’in neler yapabileceğini falan düşünebiliyosunuz ama gene bir derece. Oldukça güçlü bir kurgusu var dizinin gerçekten.
Ben çok fazla diziden etkilenmem, Breaking Bad, Prison Break ve bu dizi beni etkiledi baya diyebilirim. Stargate’i de çok sevdim mesela, hatta bayıldım ama, burada kastettiğim etkilenmek duygusal anlamda. Konuyu çok güzel işlediklerinde, insanda tadı damağında kalan bir etki bırakıyor. Az önce bitirdim mesela diziyi, şimdi diyorum ki keşke bitmeseymiş.
Bu arada, 24 – Live Another Day diye bir serileri daha var sanırım. Daha 12. bölümdeler. Merak ettim onun da ilk bölümünü izlemeyi düşünüyorum. Hatta şuan indiriyorum bakalım. Düşüncem, eski tadı vermeyeceği yönünde. Ama umarım beni şaşırtırlar ve umarım 12. bölümle sınırlı kalmazlar. Bu gidişle Person of Interest’e bir u dönüşü yapabilirim yoksa. ( O dizide de nerde kaldığımı bi hatırlasam gidip izlicem zaten de, çok üşeniyorum… )
Herneyse. Bugün ikinci bloğum oldu, lafı fazla uzatmiyim. Alanadımın da günü bitmek üzere, yarın ilk iş onu uzatayım 2 yıllık falan. Tekrar görüşmek üzere diyelim. İzlerseniz, ki mutlaka izleyin, iyi seyirler !
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.