Sabahı Ettik Tophanede

Merhaba arkadaşlar. Epeydir blog yazmıyorum. Bir şeyler yazayım diye açtım paneli. Hazır tophanede mesai saatimi bekliyorum, boş vaktim var biraz, dedim yazayım bir şeyler.

Proaktif Hukuk Bürosu olarak düzenlediğimiz piknikten bahsedeyim biraz o zaman. Polonezköy’de güzel bir piknik alanında tüm masraflarımızı büromuzun karşıladığı bu piknik olayı, hem stres atma, hem de birlikte çalıştığımız proaktif personeliyle kaynaşma, yakınlaşma konularında baya etkili oldu. Mesela Eray Bey’i kolay kolay göremeyeceğim hallerde gördüm, eheheh :D Onun dışında ilk defa ATV turuna katıldım bu piknik vesilesiyle. Parkur zorluydu. Belden aşağı full çamur, belden yukarısı alaca çamur olmak sureetiyle bizim sokağa girmek zorunda kaldım. Sokağı boşverin, eve o halde girip banyoya zor attım kendimi. Evde de bi ton insan olduğundan hep, rahat rahat işimi göremedim ama temizlendim yine de. Zevkliydi, güzeldi, eğlenceliydi. Bir sonraki etkinliğimiz daha da güzel olacak, olayı çözdük artık.

Bunun dışında, neden Tophane’de sabahlıyorum? Bu sorunun cevabını ben de bilmiyorum aslında. Mervan abiler “ofise gel lan!” dedi, “iyi geliyorum amk” dedim, sonra bi baktım kendimi yalnız başıma Tophanede’de Anatolia Nargile Kafe’de buldum. Elma-Anason nargilemi içerken yazıyorum bloğumu.

Bu aralar tuhafım biraz. Üstüne biraz da hasta oldum galiba. Burnum falan tıkandı, halsizlik zaten epeydir vardı da.. Kötü abi ya, yaz gelmiş anasını satayım, ben nezle oluyorum grip oluyorum bilmem ne. Gerçi salgın gibi bişey var, kimi görsem burnunu çekiyor lan! Kesin biri bulaştırdı bana da ama neyse..

Ben nargileye devam edeyim, çayımı içeyim, bir iki sigara daha içer Şişli’ye geçerim artık ofise. Burdan taksi kaç yazar la acaba? Gibi bir soru/sorun çıktı Mervan abi beni buraya bırakırken, baya baya bildiğiniz araştırma konusu oldu. Bi denicem bakalım bu sabah. Çok girmese bari :D

Haydin görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.