MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Bu dizinin hastasıyım diyebilirim rahatça, 4. sezona girdi 4 hafta önce ve her haftayı ip gibi çekiyorum. Utanmazlıkları, saçmalıkları, rahatsız edici rahatlıkları niyeyse hiç göze batmıyor yahu.. “anlamıyorum, dünyanın yarısının penisi var ama görünce kızıyorlar…” diye bir repliğe sahip dizidir kendisi. Beni gülmekten öldürüyor resmen. Bazen o çılgınlığının atraksiyonunun ardından bir anda dram yaşanıyor ordada deli gibi ağlayasım geliyor.Sanki böyle fatmagül’ün suçu ne filan izlemiş gibi hissediyorum. bi garip ne bileyim.
Televizyon dünyasının tartışmasız en marjinal, en farklı, en avangart, en sıcak yapımıdır bence. Diğer dizilerle filmlerle doldurduğum kafayı bununla boşaltıyorum. Kırmızı Şarap gibi dizi klasik laftır belki ama en çok da buna uyuyor. Her sezon finalinde darmadağan oluyorum pazartesilerim çekilmez günlere dönüşüyor. Bununda sezon finaline az kaldı 2 ay sonra sezon finali..
İzlemeden ölmeyin diyorum beni bunca sikimsonik şeylerin arasından bir saatliğine de olsa soyutlaştırıp güldürüyor ya… daha ne olsun amk. heleki bir repliği var Frank’in beni deli eder… Frank öleceğini sanar kanser hastalarının yanında şu cümleyi kurar “benim kanserim taşaklarımda. bunlar boşuna kızmamış. iki bacağın arasında göt deliğine yakın bi yerdeler. doğru düzgün oturmanın imkanı yok. onları doğru bi yerde tutacak iç çamaşırı bulunamamış. biçimsiz uzantılardan ibaretler. işte bu yüzden akıllı tasarıma inanmıyorum. bence tanrı yok, hepimiz ölücez!” böyle bir ilahi düşünceyi ortaya atan Frank’in alnından öperim…
–Mürenist
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.