MacBook Pro M2 13” İle İkinci Günüm
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
AKP’nin yıllardır süren oyunlarına ” gözümü açtım ” diyen genç arkadaşlarım, HDP’nin bir “barış” demesiyle inanarak açılan gözlerinizin önüne; ağlayan şehit anneleri, gezi olaylarını fırsat bilip de yakıp yıktıkları taksim meydanında ekmek peşinde koşan esnafın perişanlığı, PKK’nın bir terör örgütü olduğu, Okmeydanı’nda “barış” adı altında geçilemeyen yollar, onlarca çocuk yapıp da “doğarken ırkını seçemiyorsun” diyen beyin yoksunları, hayatının en deli çağındaki üniversite öğrencileri, nereye çağırılırsan gittiğin zamanlarında hevese, gaza gelip katıldığın sözde “yürüyüşler”, “aklım selim, mantıklıyım ” derken içtiğin ot, esrar, seviştiğin kız, memleketim dediğin Türkiye’de “barış” için tam da sırtından vurduğun TÜRK askeri, yokluğu bilmeden yokluk çekenleri savunan, açlığı bilmeden bilgisayarının başında “barış” sloganları attıkça kendi kendini gaza getiren Türk/Kürt genci, benim kardeşim, benim annem, benim geçmişim, senin vurdum duymazlığın gelsin.
Sen, ben, siz, biz meselesi değil bu. Aynı zamanda şehitler için yapılan yürüyüş/konvoy olayını “eğlence” ye döndürme meselesi de değil. Yürüyüşlerde MHP işareti yapmak, “barış” işareti yapmak da değil. Güzel ülkemde yaşanan bir felaket varsa, bir bayrağın, bil dilin, bir dinin altında toplanmak meselesidir. Her parti, milletimizin faydasına çalışmak için, iyiyi getirmek, kötüyü def etmek için çalışır ve bu amacın dışında uğraş veren her kim varsa, vatan hainidir.
AKP yi suçlayın, Erdoğan’ı suçlayın. MHP yi suçlayın. Kimi suçlarsanız suçlayın. Ortada bir “iktidar”sızlık var ve tüm bu insanları suçladıktan sonra gelip de Demirtaş “barış” getirecek demeyin.
Dininizi değil, insanlığınızı konuşturun. Şayet, İslam dini de bunu emreder.
Yeter artık. Kendi hevesleriniz uğruna cehaletinizi yüzümüze yüzümüze vurmayın. Burada “tuttuğunuz” parti ya da bir şahıs yüzünden, popüler olmayı, birilerinin size pozitif bakmasını, belli ortamlara girmeyi, kendini kanıtlamayı, kim bilir belki kız tavlamayı, hocasından not koparmayı, en basitinden “bir tarafa ait olmak lazım yoksa boş boş durucaz” demeyi bıraktığınızda, bu devlete, bu millete bir yararınız olacaktır.
Edepli, saygılı ve sevgili bir insandan zarar gelmez. Ve bu edep adab, aileden gelir. Yaşayış şeklinden gelir. Nasıl evinizde babanıza karşı ters düştüğünüzde bir başkasına babanızı şikayet etmiyorsanız, “benim babam, konuşur çözeriz” diyorsanız, en ufak hatalarını bile orda burda anlatıp herkesin önünde ailenizi, kişiliğinizi ayaklar altına sermiyorsanız, neden kendi memleketinize, kendi devletinize ve devlet büyüklerinize sosyal medyada, televizyonda orda burda rezil ithamlarda bulunuyorsunuz?
” Haydi sokaklara! ” diyen terör örgütünü destekleyen bir siyasi parti, elbette “şiddet olmayacak” diyecek. “Yakıp yıkmayacaksınız” diyecek. Ancak bir düşünün, dövülen mevsimlik Kürt işçileri yine polis koruyor. Hasteneye götürüyor. Güvenlik önlemleri alıyor. Ama bir terör örgütünün Türk askerine verdiği zararı en aza indirgeyecek bir Kürt makamı yok, bir askeri yok, polisi yok. Çünkü Türkiye’deki polis Türk Polisi. Görev yapan Kürt de olsa, o polis Türk Polisi. Burası Türkiye Cumhuriyeti. Burası Türkiye. Bunu aklınıza kazıyın artık.
Yazıklar olsun.
Merhabalar! Instagram kullanıcı adımı değiştirdikten sonra artık şu blog işine bi el atayım istedim ve yeniden...
Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, zaten çok nadiren girip bir şeyler yazıp çıkıyorum an...
Öncelikle herkese merhaba! Çok uzun bir süredir bloğum aktif değildi ve artık bişeyler yazmak çizmek için tekra...
Bir süredir sık sık Macbook Air’i proje işlerinde ve sunumlarda kullanıyorum. Sizlere bu yazımda 2017 model ...
Merhabalar yeniden! Hemen her yazıya başlarken söylediğim gibi; epeydir bir şeyler yazamıyorum ama yeniden bir şe...
1994'ün Haziran'ında Beyşehir/Konya'da dünyaya gelmişim. O zamanlar, gerek tombikliğim gerek yeşil gözlülüğüm sebebiyle gören herkes tarafından el üzerinde ( hatta defalarca havaya atılıp tutulma gibi ) tutulmuşum.
Bebekliğim Konya'da bir köyde, çocukluğum İstanbul'da geçti. İstanbul'da başladığım iş hayatına doğduğum yer, Beyşehir'de devam ediyorum.
Uzun yıllar çeşitli firmalarda çalıştıktan sonra 2017’den beri kendi yazılım ve reklam şirketimi kurdum. Geliştirmeye ve değiştirmeye devam ediyoruz.